Bakara Suresi 3-5. Ayetlerden Esintiler




İman: Sınırlı olan insanın ezeli ve ebedi olana bağlanmasıdır. Sınırlı insanın sonsuzluk arayışında sınırsız, mutlak hakimiyet sahibi olana, ezeli ve ebedi olana bağlanmasıdır, dedik. 

 İman Artıp Eksilir Mi? | EBRAR TURİZM

İmanın dört anlamı

  1. Anlam: Onaylamak
  2. Anlam: Güvenmek
  3. Anlam: Güvende hissetmek.
  4. Anlam: Güven vermek.

 

Mümin dediğimz kişi şu; Hem inanıyor, hem güveniyor, çünkü imanın ahlakı güvenmektir, hem de güvende hissediyor ve güven veriyor.

 

Onunla kim beraber olursa olsun ona güvenir. Mü’minin böyle bir duruşu vardır. Efendimiz (SAV), Mekke’den Medine’ye hicret ederken, Hz. Ali’yi (RA) müşrikleri kandırmak için bırakmadı, birçok müşrikin efendimize eşya emanet etmeleri dolayısıyla, Hz. Ali’yi (RA) o emanetleri yerlerine bıraksın diye bırakıyor. Hicret gibi zor bir şartta bile emanete hıyanet olmasın diye arkada Hz. Ali’yi bırakıyor. 

Maslow’un bunu ihtiyaçlar hiyerarşisinde de buluyoruz. Güven bazı makalelerde birinci sırada geliyor. Güven olmasa yemeğinizi bile yiyemezsiniz.

Olduğunuz yer güven vermiyorsa önce o mekânda güven tesis etmeye uğraşırsınız. 

İman kalp mekânında güveni ihsas etmektir. 

O yüzden imanın aslı, güvenmek, o güvenle mutmain olmaktır.


Anthony Giddens’ın iman tanımı; 

Güvenmek onu göz altında tutmamak veya etkinliklerini bir kalıba uymaya zorlamaktan vazgeçmektir. 

Allaha olan güvenimizde bu olmalı. Mevla bize ne veriyorsa onda bir hayır olduğunu bilmektir.


İmanın ahlakı güvendir. 

Bu da şudur. Siz inandığınıza o kadar güveniyorsunuz ki, onun söylediklerine güveniyorsunuz, onun yasaklarının doğruluğuna güveniyorsunuz ve öyle yaşıyorsunuz. Ama günümüzde ahlak, ruhun bir ifadesi olarak değil, bedenin bir ifadesi olarak kullanılıyor. Ahlak zihinsel bir kavramdır. Bizim eylemlerimizde erdem, ahlak gözükür. Bizim ahlakımız dilimizde gözükmez. Bu yüzden iman iddiadır, ameli salih ise imanın ispatıdır. Ne kadar iman ediyoruz dersek diyelim bunun ıspatı erdemli davranışlarımızdır.

İmanın etimolojik kökünde güven vardır. Nasıl ki, annene, kardeşine evi bırakıp gittiğinde gözün arkada kalmayıp, o kötü bir şey yapmaz demen gibi. İçimiz rahat, mutmain. İşte bu güvendir. Allah’a güven’de böyledir. O’nun yasaklarına, emirlerine, O’nun bütün söylemlerine, gösterdiği her türlü tavsiyesine kadar her konuda kalbin güvende olmasıdır. 

 

Bunla ilgili;

İmanın ahlakı güvenmek konusuna örneğin:

İman matematiği ile rasyonel matematik aynı çalışmaz. Rasyonel matematiğe göre 40’tan bir çıkartırsınız, 39 kalır ama iman matematiği başka işler.  İman matematiğinde o kadar eminiz ki, bir veririz ve o kadar eminiz ki, en az bire on verir. İman matematiği güvenle işler. Güvensiz işlemez. 

 

Başkalarının adımlarına ayak uydurmak, başkalarının varacağı yere varmak demektir.

Atasoy Müftüoğlu

 

Gaybı ihlal eden münafık, şehadeti ihlal eden kafir. Ameli ihlal eden de fasıktır.

  

Demek namaz insanı ayakta dimdik tutan bir ibadetmiş.

Demek namaz aynı zamanda kılana değer kazandıran bir şeymiş. Kılınmadığında da, rağbet görmeyen bir ürün gibi olur.

  

Namaz kılan insan kararlıdır.

Namaz kararlılık göstergedisir.

İkamenin anlamları:

Sopayı dik tutmak.

Rağbet edilen, kazandıran,

Kolları sıvayıp kararlılık gösteren.

 

Salat yaslanmaktır. Salat, kulun Rabine yaslanmasıdır, kulun imanına yaslanmasıdır, Kulun manevi bir eylemine yaslanmasıdır. Kulun Allah’a yaslanmasıdır.

 

İman kemale ulaştığı zaman ikan’e döner.

İmanın en üst derecesi “ikan”dır.

Hz. Ali derki;

Bana gaybın kapıları açılsa ve ben cenneti ve cehennemi görseydim vallahi bende en ufak bir değişiklik olmazdı.

 

 Muttaki kalbini, düşüncesini, sözünü tutan adamdır. Ağzına geleni söylemeyen adamdır.

 

Hangi madde varsa ona çekildiğiniz unutmayın.

Kir kiri çeker. Temiz temzi çeker. 

 

İnsan neyin üzerindeyse, neyin izini takip ediyorsa onun üzerine oturmuş, onu binek edinmiştir. İnsan azgınlığı, cahilliği de binek edinmiş olabilir. Ona oturan o tarafa foğru giderler.

 


 

Yorumlar