Kur’an âyetlerini yorumlama ilmi ve bu alandaki eserlerin ortak adı olarak kullanılan "Tefsir" kavramı Kur’ân-ı Kerîm âyetlerini açıklamayı ve yorumlamayı ifade etmektedir. Tefsir kavramı "açıklamak, beyan etmek” anlamına gelen FESR kökünden türemekte olup, “açıklamak, ortaya çıkarmak, kelime veya sözdeki kapalılığı gidermek” manalarına gelmektedir. Kur’ân'ın yorumu için fesr ya da tefsire kelimeleri kullanılmışsa da "tefsir" kelimesi yaygınlık olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bazı alimler "Tefsir" kelimesinin Sefr kökünden türediği düşünülmekte, kadının yüzünü açması, baştaki sarığın alınmasıyla başın ortaya çıkması ve sabahın aydınlıkla belirmesi gibi “bir şeyin üzerindeki perdenin kalkması ve belli olması, kapalı bir şeyin aydınlanması” anlamlarında kullannılmaktadır. Bir başka ifadeyle İnsanın iç yüzünü, tabiatını, kişiliğini ortaya çıkaran “sefer” de bu kökten gelmektedir. (TDV)
Kur’ân’ın ilk suresi olan Fatiha Suresi'nden başlayarak son suresi olan Nas Suresine kadar, âyet âyet, sûre sûre; Kur'an, hadis, sünnet, sahabe ve tâbiûn'den gelen kaynaklara başvurularak yapılan tefsire "Rivayet tefsiri” denilmektedir. Bu tefsir “Naklî tefsîr” veya “me’sur tefsîr” olarak da isimlendirilmektedir.
Rivâyet tefsîrlerinde, âyetlerin anlamları, kırâat, yani okuma çeşitleri, nüzul, nüzul sebepleri, muhkem veya müteşabih gibi birçok konu aynı zamanda geçmiş ümmetlerle ilgili detaylı bilgiler verilmektedir.
Rivayet Tefsiri Örnekleri:
- İbn Cerîr et-Taberî: Câmiu’l-Beyân an Tefsîri’l-Kur’ân.
- Ebu’l-Leys Semerkandî: Tefsîru Ebi’l-Leys.
- İbn Atiyye: El-Muharraru’l-Vecîz fî Tefsîri Kitâbi’l-Azîz.
- İbn Kesîr: Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm.
- Celâleddin es-Suyutî: Ed-Dürrü’l-Mensûr fi’t-Tefsîr bi’l-Me’sûr.
2. Dirâyet Tefsîri:
Dirâyet tefsîri, rivâyetlere ve özellikle Arap dili ve edebiyatı, dil felsefesi, felsefe, bilim, sosyal bilimler gibi ilimlere dayanılarak yapılan tefsir faaliyetidir. Bu tefsir “Rey ile tefsir, Ma’kûl tefsîr” olarak isimlendirilmektedir.
Bazı Meşhur Dirayet Tefsirleri:
- Zemahşeri, Keşşaf
- Fahruddin er-Râzî, Mefâtihu’l-ğayb.
- El-Beydâvî, Envâru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vil.
- En-Nesefî, Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vil.
- Ebû’s-Suûd, İrşâdu’l-Akli’s-Selim ila Mezâye’l-Kitâbi’l-Kerim.
- El-Alûsî, Ruhu’l-Maânî fi Tefsiri’l-Kur’an’il-Azîm.
3. İşari (Tasavvufi) Tefsir:
Sözlükte "bir nesneyi gösterme; bir anlamı üstü kapalı bir şekilde ifade etme, dolaylı ve kinâyeli bir sözle anlatma" gibi mânalara gelen işâret, tasavvufta "maksadı söz aracılığı olmadan başkasına bildirme; ibareyle anlatılamayan, yalnızca ilham, keşf gibi yollarla elde edilmiş bilgi ve sezgi sayesinde anlaşılabilecek kadar gizli olan mâna" şeklinde tanımlanmış, keşf ve ilhamla Kur'an âyetlerinin bir kısmının veya tamamının yorumlandığı tefsirler de işârî (remzî) tefsir adını almıştır.
İşari Tefsir Örnekleri:
- Muhammed b. Hüseyin es-Sülemî'nin eseri Ḥaḳāʾiḳu't-tefsîr,
- Abdülkerîm el-Kuşeyrî'nin Leṭâʾifü'l-işârât,
- Necmeddîn-i Dâye'nin Baḥrü'l-ḥaḳāʾiḳ ve Reşîdüddîn-i Meybüdî'ninki Keşfü'l-esrâr
6. DERS
YanıtlaSilİMAN sınırlı insanın Ebedi olana bağlanmasıdır 4 anlamı vardır 1.imanı onaylamak
2.güvenmek
3 güvende hissettirmek
4. Güven vermek
IMAN MATEMATİĞİ ILE RASYONEL MATEMATİK BİR ÇALIŞMAZ
Gaybdan murat her şeyden haberdar olan ALLAH'IN ILMI DIŞINDA Hiçbir ilmin nüfuz edemediği gizli şeydir
IMANIN MEKÂNI KALPTIRkalbimiz el vermeyince beden el vermiyor Gaybı ihlâl eden kişi münafik Şahadeti inkâr eden kişi kâfirdir
YanıtlaSilSALÂT kulun RABBİNE yaşanmasıdır
Tüketmiyoruz tüketmek yok etmek yoksullaştirmak yoksunlaştirmak ... İNFAK var etmektir
IMANIN EN ÜST DERECESİ IKAN DIR KEMALE DÖNÜŞÜNCE OLUR
MUTTAKILER
GAYBA İMAN EDERLER
NAMAZI IKAME EDERLER
ALLAH IN TEMIZ HELÂL RIZKINDAN VERIRLER
ALLAH IN AYETLERİNIN BÜTÜNÜNE INANIRLAR
HİDAYET AYRICALIKLI MÜ MİN E TAHSİS EDILMISTIR