"AKIL ÖLÜDÜR Kİ, BİLGİ İLE HAYAT BULUR" -Taşköprülüzade

           

 

 Taşköprülüzâde'nin Miftah el Saade ve Misbah el Siyade isimli kitabında  dediği gibi;

AKIL ÖLÜDÜR Kİ, BİLGİ İLE HAYAT BULUR.

BİLGİ ÖLÜDÜR Kİ, ARZU İLE DİRİLİR.

ARZU CILIZDIR Kİ, OKUMAK İLE GÜÇLENDİRİLİR.

OKUMAK ÖRTÜLÜDÜR Kİ, MÜNAZARA İLE AÇIĞA ÇIKARTILIR.

MÜNAZARA VERİMSİZDİR Kİ, ANCAK EYLEM İLE ÜRETİLİR.

 NİHAYETİNDE BİLGİ İLE EYLEM BİR ARAYA GELDİKLERİNDE BERABERCE ÇOĞALIR...DİLE ve ELE İNMEYEN YALNIZCA ZİHİNDE KALAN BİLGİ BİRİKMEZ, BÜYÜMEZ...

Aklımız toprak gibidir. Yağmur nasıl ki toprağı harekete geçiriyor. Bilgi de aklımızı harekete geçiriyor. Kalp yeryüzü gibidir. Vahiyle yeşerir. Akıl da bilgi ile yeşerir ama bilgi de ölüdür. Bilgiyi harekete geçiren şey arzudur. Arzu ise cılızdır. İnsan yorulmak istemeyebilir. Ama arzuyu güçlendiren okuma eylemidir. Okuma arzuyu güçlendirir, bilgimizi canlandırır. Canlanan bilgi aklımızı canlandırıyor. 

Ve demek ki okumanın da örtüsünün açılması için münazara gerekiyor.  Demek ki okumanın da örtüsünün açılması için münazara gerekiyor. Öyle ortamlar gerekir ki, yani kamusal alanda tartışmak gerekiyor. Çünkü insanın değerli düşüncelerini ortaya koyduğu alanlarda ortaya çıkıyor. 

Okumaktan bahsettik ve okumanın örtüsünü açan münazaralar dedik.  O münazarayı da verimli kılan eylemlerdir.  Yani bilgi aklımızı canlandırır arzu bilgimizi güçlendirir. Okumak o cılız olan arzuyu okuma güçlendirir. Okumanın örtüsünü münazara açar ve o münazarayı da verimli bir hale getiren de bizim eylemlerimizdir. 

Taşköprülüzâde’nin söylediği birinci cümle “akıl ölüdür bilgi onu canlandırır”.

 İnşallah biz de hakikat bilgisi arayışındayız.  Bugün maalesef insanlar hakikat arayışında olmak yerine artık arayışları “ikbal” oldu diyor Atasoy Müftüoğlu. 

Hakikati aramak yerine ikbal aramaya başladık öyle bir hale geldik ki aklımızı canlandırmak yerine nefsimizi canlandırır hale geldik. Öyle bir hale geldik ki nefsimiz yani biz kemâlâta ulaşalım diye çalışmak yerine daha neyle mutlu olurum, daha ne kadar haz alırım telaşına düştük.

Hepimiz yani modern seküler sistem bize bunu öğretti ve maalesef bu sistemin çocukları olarak da biz bu anlayışla yaşıyoruz.

 


Yorumlar